2018 Yılında Lojistik Sektörünü Neler Bekliyor?

2018 Yılında Lojistik Sektörünü Neler Bekliyor?

2018 yılı Yatırım Programı’na göre 88.1 milyar TL kamu yatırımı bütçesinin 21.4 milyar TL’lik kısmının Ulaştırma Sektörü’ne ayrılmasının umut verici olduğunu belirten UTİKAD Başkanı Emre Eldener, “Altyapı hizmetlerinin yerine getirilmesi için kamu yatırımları gereklidir.

Ancak ‘Bir Kuşak Bir Yol’ ve diğer taşımacılık koridoru projelerinden daha büyük payların alınabilmesi için altyapı hizmetlerinin süratle tamamlanması şart.

Doğu-batı ve kuzey-güney hatlarında kesintisiz demiryolu hattımız ne yazık ki mevcut değil. Çoğu limanımızda demiryolu bağlantılarının olmaması ülkemiz üzerinden geçecek transit yük trafiğinin alternatif rotalara kaymasına sebep oluyor. Lojistik merkezler modlar arası yük entegrasyonunu kolaylaştırıcı şekilde planlanmıyor” dedi.

“Transit yüklerin çevre ülkelerden daha rekabetçi koşullarda taşınması gerekiyor” diyen Eldener; “Özelikle bölge ülkelerine yönelik taşımalarda modlar arası denge karayolu lehine bozulmuş durumda.

İntermodal taşımacılık teşvik edilerek karayolu üzerindeki ağırlık öncelikli olarak demiryoluna kaydırılmalıdır” dedi.

Eldener sözlerini şöyle noktaladı: “Sektörü ilgilendiren idari kararlar sektör paydaşları ile birlikte alınmalıdır. Doing Business Raporu gibi yararlanılan verilerin yanlış olduğu ortada olan çalışmalara istinaden serbest rekabet ortamını zedeleyen kararlar iç pazar dinamiklerini bozacağı gibi yabancı yatırımcılar için de teşvik edici olmayacaktır.

Çerçevesi kanunlar ile zaten belirlenmiş Taşıma İşleri Organizatörlüğü mesleği tekrar düzenlenmek istenmektedir. Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliği ile getirilen düzenlemeler, lojistik sektörünün dinamikleri ile uyumsuz bir işleyiş getirmekte, sektöre giriş yüksek belge ücretleri ile zorlaştırılmaktadır.

Tüm bu gelişmeler çerçevesinde UTİKAD olarak 31 yıldır olduğu gibi çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. 2018’de sektörümüzün gelişmesini sağlayacak adımlar atılacağını umuyoruz.

Sadece endekslerde yükselmek değil, sektörün kendi bileşenleri ile daha kalıcı çözümler üreteceği bir yıl geçireceğimizi düşünüyorum.

” Başkan Eldener’in sunumunun ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Basın mensuplarının sorularını UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Eldener, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Genel Müdür Cavit Uğur yanıtladı.

Türkiye’nin dış ticaretine yönelik değerlendirmeler ile sunumuna başlayan UTİKAD Başkanı Emre Eldener, uluslararası endeksler ışığında Türkiye ekonomisi ve lojistik sektörünü değerlendirdi.

Eldener, ayrıca Türkiye’nin ekonomi ve dış ticaret hedefleri, 2017 yılında sektördeki gelişmeler ve UTİKAD’ın girişimleri ile 2018 yılında lojistik sektörüne dair beklentileri de paylaştı.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörüne dair 2017 değerlendirmesini ve 2018 yılı beklentilerini düzenlenen basın toplantısında dile getirdi.

UTİKAD Yönetim Kurulu üyeleri 6 Şubat Salı günü InterContinental Otel’de basın mensupları ile bir araya geldi.

Kahvaltılı basın toplantısında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, sektörün durumuna dair ayrıntılı bir sunum yaptı. Lojistik sektörünün küresel büyüklüğü yaklaşık 7,5 trilyon dolar olduğunu belirten UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener;

“2023 yılında küresel lojistik sektörünün büyüklüğünün 15 trilyon ABD Doları’nı aşması beklenmektedir.

Ülkemizde lojistik sektörünün büyüklüğü ise 300 milyar TL’ye tekabül etmekte olup GSYH’nin yaklaşık ’sini oluşturmaktadır.

Lojistik sektöründeki faaliyetlerin yaklaşık %50’si doğrudan lojistik firmaları tarafından, diğer %50’si sanayi ve ticaret firmalarının kendileri tarafından gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.

Lojistik sektörünün dış ticaretten bağımsız olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını belirten UTİKAD Başkanı Eldener, “Dış ticaretin taşıma modlarına göre dağılımını değer bazında incelediğimizde taşımaların yüzde 62’sinin denizyoluyla, yüzde 23’ünün karayoluyla, yüzde 14’ünün havayoluyla yapıldığını görüyoruz.

Önemini her noktada belirttiğimiz demiryolu taşımacılığı sadece yüzde 1’lik bir orana sahip ne yazık ki. Bu oranları ağırlık bazında incelediğimizde ise tablo çok büyük bir farklılık göstermiyor.

Denizyolu yüzde 88’lik bir oranla ilk sırayı alırken karayolu yüzde 10, havayolu ve demiryoluyla yapılan taşımaların sadece yüzde 1’lik bir paya sahip olduklarını gözlemliyoruz” dedi.

YABANCI SERMAYE YURT DIŞINA KAÇAR 

The Heritage Foundation ve The Wall Street Journal tarafından hazırlanan Ekonomik Özgürlük Endeksi’ne de değinen UTİKAD Başkanı; “Dünya Bankası ve IMF gibi kuruluşlardan elde edilen veriler ile 4 ana kriter göz çerçevesinde hazırlanan çalışma bir nebze olsun yüzümüzü güldürüyor.
Çünkü 2016 yılında yaşanan olaylar neticesinde 79. Sıraya gerilediğimiz bu endekste 2017 yılında 170 ülke arasında 60. sıraya yükselmiş durumdayız. Ancak Ekonomik Özgürlük Endeksi 2017 Raporu’na göre Türkiye’de; girişimciliği kısıtlayan ciddi engeller bulunuyor, çeşitli hizmet ve ürünlerde fiyatlar devlet tarafından belirleniyor ve iş gücü pazarının esnek olmaması dinamik bir ekonominin ortaya çıkışını engelliyor.
Geçtiğimiz aylarda ordino belgesine getirilen tavan ücretle ilgili tüm açıklamalarımızda bu konunun altını çizmiştik. Kamunun serbest piyasa dinamiklerine müdahale etmesi ve yüksek belge ücretleri gibi girişimciliği engelleyen yaptırımlar, yatırım ortamını bozarak yerli ve yabancı sermayeyi yurt dışına kaçırma tehlikesi taşıyor ve ayrıca endeksteki yerimizin düşmesi söz konusu olacak” diye konuştu.

KAYNAK:

lojistikhattı.com

Konteyner Taşımacılığı ve Limancılığının Geleceği

Konteyner Taşımacılığı ve Limancılığının Geleceği

1960’lı yıllarda konteyner taşımacılığı denizcilik sektöründe çok önemli bir domino etkisi yarattı. Zaman içinde sektördeki diğer oyuncular her şeyi yeniden düşünmek zorunda kaldı.

Şimdi ise 4. Sanayi Devrimi ile dijital ekonomi çağına, dolayısıyla “Gerçek-Zamanlı Ekonomik Model”e geçerken artık her şeyi yeniden düşünmenin zamanı geldi çattı.

Dünya ekonomisi bir dönüm noktasında

Dünyada üretim endüstrisi 2008’deki küresel finans krizi ile yavaşladı ve özellikle 2012 yılından sonra dünya mal ticareti neredeyse GSYİH gelişim oranlarına geriledi.

2016 yılında ise 2001 yılından bu yana ilk kez mal ticareti yüzde 1.3 gelişim oranı ile dünya GSYİH gelişim oranının altında kaldı. 2001-2008 yılları arasında konteyner taşımacılığı her yıl ortalama yüzde 10.8 artarken 2011-2016 arasında gelişim sadece yüzde 3.9’da kaldı. Bu alışkın olduğumuz bir durum değil.

Konteynerizasyon oranı sabitlendi

Denizyoluyla taşınan yükün konteynere girme eğilimini ifade eden konteynerizasyon süreci 2008 yılından bu yana yü<de 13 oranına sabitlendi.

Elektronik, ilaç, tekstil gibi sektörlerde konteynerizasyon süreci tamamlanırken otomobil sektöründe yüzde 25, soğutma ihtiyacı bulunmayan tarım ürünlerinde yüzde 12’de kaldı.

GSYİH ve ticari gelişimlerden nemalanmayan konteyner taşımacılığı her zamankinden daha zor bir döneme girdi. Neden böyle oldu? Birkaç maddeyle açıklanabilir:

Gelişmekte olan pazarlardaki büyüme yavaşladı 

Çin’deki yatırım ve üretime yönelik gelişim modeli eskisi kadar verimli değil. GSYİH gelişimi yüzde 10’lardan yüzde 6-7’lere geriledi ve ürün ihracatı yavaşladı.

Ancak Çin doğrudan yabancı yatırım politikaları ve OBOR gibi devasa alt yapı gelişim projeleri ile gelişimini sürdürmeyi başardı. Yani Çin’in güdülediği küresel ekonomik model değişmeye başladı.

Üretim teknolojilerindeki değişiklikler

Endüstriyel robotlar, üç boyutlu yazıcılar (3D printer) gibi dijital teknolojilerin üretimde kullanılması ile üretim tesislerinin lokasyonu değişmeye başladı. İş gücüne bağımlılığın azalması, Uzak-Doğu’da üretimi sorgular hale getirdi.

Ancak şöyle bir gerçek var, ucuz iş gücüne bağlı tesis yeri seçiminin uygulandığı sektörler, konteyner taşımacılığının yaklaşık (sadece) yüzde 15’ini oluşturuyor.

Konteyner taşımacılığına konu olan mallar yüzde 55 gibi ağırlıklı bir oranda kimyasallar, tarım ürünleri, madenler, kağıt hamuru ve kağıt gibi iş gücüne değil hammadde lokasyonuna bağımlı sektörler tarafından oluşmakta.

3D yazıcı teknolojisinin konteyner sektörüne yapacağı etki ise halen tartışma konusudur.

Örneğin bugün 3D teknolojisi sayesinde katmanlar eklenerek üretilen bir motor, geleneksel olarak üretilen bir motordan, daha az malzeme kullanılmasından dolayı %30’daha hafiftir.

3D yazıcı teknolojisinin üretim maliyetlerini düşüreceği, üretimi hızlandıracağı düşünülürken metal, seramik gibi malzemelerin, dolayısıyla üretimde hammadde ihtiyacının azalacağı tahmin edilmektedir.

Ancak bazı uzmanlara göre bu azalmanın konteyner taşımacılığına etkisi 2035 yılına kadar sadece yüzde 1 oranlarında olacak.

Hizmet sektörünün önem kazanması

Varlık düzeyi yüksek olan toplumlarda hizmet sektörüne olan talep, ürünlere olan talebi geçmeye başladı. Teknolojinin ürünleri minyatürleştirmesi (akıllı telefonlar bugün fotoğraf makinesi, hesap makinesi, gazete ve telefonların yerine kullanılıyor) ve bazı hizmetlerin ürün satın almayı sorgulatması (araç satın almak yerine Uber hizmetlerinden faydalanmak gibi) diğer önemli değişkenler.

Küresel politikadaki belirsizlikler

Dünyada politik çevre çok belirsizleşti. Küreselleşme son 30 yıldır tüm ülkeler tarafından sahip çıkılan bir olguyken bugün küreselleşme demode oldu ve yerini ülkelerin korumacılık politikalarına ve ikili anlaşmalara bıraktı.

Gelecekte konteyner taşımacılığını neler bekliyor?


Bahsettiğim tüm değişkenlerin konteyner taşımacılığını azaltıcı bir etki yaratacağı genel olarak kabul ediliyor gibi görünse de aslında bu konuda hem iyimser hem de kötümser öngörüler var.

Ortak görüşlere bakıldığında konteyner taşımacılığının pik noktalara ulaşmada sıkıntılar yaşayacağı söylenebilir.

Başka bir ifadeyle gelişim sürecek, fakat eskisi kadar hızlı atılımlar olmayacaktır. Gelişim sürecektir çünkü mevcut ürünler demode olsa da konteynere girecek yeni ürünler mutlaka olacaktır.

Kaynak: http://www.7deniz.net/kose-yazisi/65/konteyner-tasimaciligi-ve-limanciliginin-gelecegi.html

Konteyner Taşımacılığı ve Dünyada ki Yeri

Konteyner Taşımacılığı ve Dünyada ki Yeri

Dünya’da Konteyner Taşımacılığı

Her yıl dünya çapında büyüyen ekonomiler, gelişmekte olan ülkelerde ortaya çıkan satın alma gücü yüksek bir orta sınıf, lüks tüketimin yeni ürün gruplarıyla çeşitlenmesi gibi saymakla bitiremeyeceğimiz etkenler bu yükün artmasına sepeb olan yegane faktörlerdendir.

Geçtiğimiz yıl uluslararası tam 150 milyon TEU konteyner taşınırken 600 milyon TEU da konteyner elleçlendi. Önümüzdeki yıl ise bu oranın yaklaşık %20 oranında artması bekleniyor.

Şüphesiz bu artışa cevap verebilmek; ancak yeni yatırımların yapılmasıyla mümkün olabilir.

Deniz yolu ve kara yolu ile yapılan konteyner taşımacılığı ise dünya üzerinde bu yükün büyük bir kısmını taşırken artan dış ticarete karşılık verebilmek için her geçen gün daha da genişlemektedir. Taşıma kapasitesi yüksek yeni gemilerin inşası, limanlara olan yatırımların artması ve buralarda elleçlenen konteynerlerın daha hızlı işlem görebilmesi için yapılan ekipman yatırımlarını, kara yolunda  konteyner taşıyan araçların teknik kapasitelerinin gelişmesi ve geniş ağa yayılmasını bu noktada sağlamaktayız.

KONTEYNER NEDİR ?

Türk Dil Kurumu konteyneri; “Çeşitli eşyaları taşımak için uluslararası standartlara göre yapılmış büyük sandık” olarak tanımlamış. Peki bu uluslararası standartları belirleyen kim dersek o da International Organization for Standardization yani namı diğer İSO. İSO standartlarına göre konteynerleri 20’lik ve 40’lık olarak ikiye ayırabiliriz. Tabi bunları da  kendi aralarında; kullanım şekillerine, yapıldığı malzemeye, ve amaçlarına göre kategorilendirmek mümkün.

Denizyolu ile yapılan taşımacılığın da yaklaşık %85’lik kısmında konteyner kullanılmaktadır.

Konteyner Taşımacılığı Faaliyetleri

Gittikçe artan ticaret hacmi ve mal hareketlerinin Dünya üzerinde çeşitlenmesi ürünlerin konsolidasyonunu zorunlu hale getiriyor. Uluslararası ticarete konu olan yükler bazen bir konteynerin tamamını dolduramadığında farklı alıcısı olan yükler parsiyel olarak bir konteynerde taşınabiliyor. İşte bu noktada Komple Konteyner (FCL) ve Parsiyel Konteyner (LCL) taşımaları karşımıza çıkmakta.

Bir konteyneri dolduramayan (Less Than Container Load) LCL yüklemelerde ise; konteynerin içine iki ya da daha fazla alıcısı olan yükler konsolide edilerek yüklenir.

FCL/LCL: İki ya da daha fazla ihracatçının yükü tek bir konteynere yüklenir ve ithalatçı tek firmadır.

LCL/FCL: Bir ihracatçı tarafından yüklenen konteyner de iki ya da daha fazla ithalatçının yükü vardır.

FCL/FCL: Komple konteyner yükünün bir ihracatçısı ve bir ithalatçısı olduğu durumdur.

LCL/LCL: Konteynere yüklenen parsiyel yükün bir ihracatçısı ve bir ithalatçısı olduğu durumdur.

Konteyner Taşımacılığında Yeni Bir Kalite!

Konteyner taşımacılığında Meglio Lojistik firmamız her gün bir adım daha ileri atarak gelişmektedir. Hiç bir zaman geçmişe bakmayarak daima gelecek ile ilgili çalışmalar yapan Meglio Lojistik firmamız öncelikli olarak müşteri memnuniyetini sağlamaktadır.

Konteyner Taşımacılığında Çözüm Odaklarımız;

  • 7/24 bilgi akışımız vardır,
  • Yükler daima sigorta kapsamında olmakla beraber tüm sorumluluk bize aittir,
  • Uzman Personellerimiz vardır,
  • Disiplinli ve Prensip üzerine kurulmuş çalışma ortamlarımız ve çalışma arkadaşlarımız vardır,
  • Hızlı Sevkiyat Yapmaktayız,
  • Talepler Doğrultusunda Ekonomik Fiyat Çizelgemiz Bulunmaktadır.

Kalifiyeli personel kadromuz ve uygun koşullandırılmış çalışma ortamlarımız sayesinde her gün başka bir yeniliğe adım atıp geleceğimizi parlatmaktayız. Konteyner taşımacılığında her gün gelişmekte ve siz değerli müşterilerimizin saygısını teşekkür olarak almaktayız.

Siz de bizimle çalışmak istiyorsanız ve hizmetlerimizden yararlanmak istiyorsanız aşağıda belirttiğim hizmetlerimiz ve iletişim sayfalarımızdan bizlere ulaşabilirsiniz.

Hizmetlerimiz için bu adresten ulaşabilirsiniz.

İLETİŞİM için;

info@megliolojistik.com adresinden bizlere mail yolula ulaşabilirsiniz.

 

 

 

Bolu Çalışma Grubu Toplandı

Bolu Çalışma Grubu Toplandı

Bolu Çalışma Grubu toplantısı 24 Ocak  2018 tarihinde UND Bolu Bölge Temsilciliği Ofisinde  gerçekleştirildi.
Sektör sorunlarının görüşüldüğü Çalışma Grubu Toplantısında, Karayolu Taşımacılık Yönetmeliğinde değişiklik, Sınır kapılarında yaşanan beklemeler, Macaristan Geçiş Belgeleri, Yabancı Plakalı araçlar, Sırbistan, Hırvatistan ve Slovenya’da yapılan kontroller konuları görüşüldü.

Ticaretin kolaylaştırılması Kurulu toplantıları, yabancı plakalı araçların haksız rekabetine dair UND girişimleri, sürücü davaları hususları hakkında bilgilendirme yapılmış ve Çalışma Grubu üyeleri ile istişareler gerçekleştirilmiştir.

Akabinde UND AETR Eğitmeni ve Tehlikeli Maddeler Uzmanı Burak Ciga tarafından Ulusal ve Uluslararası Sürüş kurallarını düzenleyen AETR Konvansiyonu çerçevesinde bir eğitim verilmiş ve yurtdışında karşılaşılan cezalar ve dikkat edilmesi gereken uygulama usulleri katılımcılar ile paylaşılmıştır.

Toplantıya  Ömer Gülen ( Bolu Beyi ), Yılmaz Bakırcı ( Kökez ),  İbrahim Çelikbaş ( Köroğlu ), İbrahim Türker ( Abant Nak ), Muhsin Yüzüak ( Özay ), Gürkan Dura ( Dura ), Bayram Şen  ( Pay Nak.), Ahmet Yaman ( Çarıkcı ), Gürkan Dura ( Dura Loj.)   ve UND Bolu Bölge Temsilcisi Nusret Özarslan katılım sağladı.

Kaynak;

und.org.tr adresinden alıntı yapılmıştır.

 

Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Yayınlandı

Satış, Devir ve Tescil Hizmetleri Hakkında;

Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Yayınlandı araç sahiplerine ve araçlarını satıcaklara önemli bilgiler arz eden bu yazıda dikkatle okumanızı rica ederim.

Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetleri Hakkında Yönetmelik Yayınlandı. Araçların satış, devir ve tescil hizmetlerinin yapılmasına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Araçların Satış, Devir ve Tescil Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik Resmi Gazete‘de yayımlandı.

Yönetmeliğe göre, tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış veya devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası, ilgili kanuna göre verilen idari para cezaları ile

geçiş ücreti borcu ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmadığının ve trafikten çekilmiş veya çekilecek araçlar hariç olmak üzere aracın geçerli muayenesi ile zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunduğunun tespit edilmesi halinde noterler tarafından yapılacak.

Noterler tarafından yapılmayan satış ve devir işlemleri geçersiz olacak.

Noterler tarafından tescili yapılacak veya yapılan araçların satış, devir ve her türlü tescil işlemleri ile araç sahiplerinin tescile esas bilgileri Türkiye Noterler Birliğine ait Araç Sicil ve Tescil Sistemi’ne (ARTES), Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından tescili yapılan araçların tescile esas bilgileri Emniyet Genel Müdürlüğü bilgi sistemine kaydedilecek. ARTES’te ve Emniyet Genel Müdürlüğü bilgi sisteminde yer alan bilgiler elektronik ortamda ilgili kurum ve kuruluşlar ile paylaşılabilecek.

“131,5 LİRA VATANDAŞIMIZIN CEBİNDE KALACAK” 

Soylu, getirilen düzenlemeyle daha önce trafik tescil birimlerinde yapılmakta olan yeni kayıt araç tescili, belge yenileme, plaka değişikliği işlemleri, araç üzerinde yapılan teknik değişikliklere dair tadilatlar, kurumlardan gelen hak mahrumiyeti ekleme ve çıkarma işlemleri gibi hizmetlerin artık noterliklerce yapılacağını bildirdi.

Yeni araç tescil belgesinin araç sahibine satış veya tescil işlemi noterde gerçekleştiği anda noter tarafından anında verileceğini vurgulayan Soylu, “Bu yeni uygulamayla vatandaşlarımız açısından hem motorlu trafik belgesi masrafı hem de posta masrafından ve zamandan tasarruf sağlanmış olacak.

Yani 117 artı 14,5 lira toplam 131,5 liralık bir tutar, vatandaşımızın cebinde kalmış olacak. Bu işlem 15 liraya gerçekleştirilecek.” ifadesini kullandı.

Kamu tarafından bakılırsa, Emniyet Genel Müdürlüğü personelinin de önemli bir iş gücü kazancı ortaya çıkmış olacağını ve hali hazırda bin 727 personelin bu konuda görev yaptığına işaret eden Soylu, düzenlemeyle bu personelin yaklaşık yüzde 80’inin trafik denetleme birimlerine aktarılacağını anlattı.

Bakan Soylu, şunları kaydetti:

“Bugün burada attığımız adımı sadece bir zaman ve para tasarrufu değil aynı zamanda ülkemizin trafik güvenliğini artırılmaya dönük bir adım olarak hep birlikte değerlendirmeliyiz.

Tabi noterlerimize büyük bir iş düşüyor. Bu attığımız adımla 615’ten bin 931 noktaya hizmet noktasına çıkartıyoruz. Vatandaşımız birçok noktada bu hizmete ulaşacak.

Noterlerden önemli bir beklentimiz var. Net söyleyeyim işlemlerinizi vatandaşlarımızın ‘niye buraya devroldu’ demeyecek bir şekilde yüksek bir kaliteyle gerçekleştirmek durumundasınız.

Siz bunu yapacaksınız, biz de sizin bundan sona işlemlerinizi kolaylaştırıcı adımlar atacağız. Bu konuda size söz veriyoruz.”Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından protokol imzalandı.

Protokolün ardından noter tarafından yeni sistemle ilk araç tescil işlemi yapıldı.

KAYNAK;

www.und.org.tr adresinden alıntı yapılmıştır.